Kazanılmış Haklara Yeni Bir Saldırı: Öğretmenlik Meslek Kanunu

Mahir H. Sarı

Uzun süredir gündemde olan 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu 3 Şubat 2022 tarihinde AKP-MHP bloğunun meclis çoğunluğuna dayanan oylarıyla çıkarıldı. Başta Eğitim-Sen olmak üzere öğretmen örgütlerinin ve eğitim emekçilerinin görüşleri alınmadan, tartıştırılmadan, yandaş sendikaların kapalı kapılar ardında sürdürdüğü görüşmeler sonucu çıkarılan kanun, AKP’nin kazanılmış haklara saldırısının yeni bir örneğidir.

En başta özelde çalışan öğretmenleri yok sayan, özel sektör öğretmenlerini kölelik koşullarında çalışmaya mahkûm eden bu kanunun ve 31833 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğin kendi içerisinde tutarsızlıklarla dolu pek çok yönü bulunuyor. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olarak eğitim emekçilerini aday öğretmen/öğretmen/uzman öğretmen/başöğretmen diye ayıran, aynı işi yaptıkları halde kariyer basamakları tanımlayarak işyeri barışını bozan bir kanunla karşı karşıyayız. Eğitim alanında olmayan yüksek lisans ve doktoraların öğretmenlik mesleğine ne gibi bir katkısı olduğu tartışmalıdır (ki yandaş sendikaların kimi özel üniversitelerle anlaşmalar yaparak para karşılı alınan yüksek lisans belgelerinin hiçbir akademik karşılığı olmadığı zaten aşikârdır). Bir diğer konu ise doğrudan MEB’e bağlı olarak çalışacak olan Merkez Sınav Komisyonu’nun güvenilirliğidir. Adam kayırma ve torpilin ayyuka çıktığı bir dönemde yine binlerce kamu emekçisinin mağdur olacağı isabetsiz bir öngörü olmayacaktır.

Öğretmen odalarında aylarca tartışılan ve yapılan bir araştırmaya göre öğretmenlerin %94’nün karşı olduğu bu yasanın geri çektirilmesi konusunda öğretmen örgütleri ve sendikalar ise bu süreçte kötü bir sınav vermiştir. Özellikle yandaş sendikaların tutumları nedeniyle ÖMK’na karşı ortak bir mücadele verilememiştir. Gelinen süreçte sadece ana muhalefet partisinin ve bazı sendikaların hukuki bir süreç yürüttükleri görülmektedir. Kanunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı başta olmak üzere bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapıldı. AYM 21 Nisan 2022 tarihinde dosya hakkında “esasının incelenmesine” ve “yürürlüğü durdurma talebinin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına” karar verdi.

1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda öğretmenlik mesleği ihtisas (uzmanlık) gerektiren bir meslek olarak tanımlanmıştır. Bu mesleği yapmaya hak kazanmış olan her öğretmen zaten uzmandır. Yeniden bir uzmanlık payesi almasına gerek yoktur. ÖMK’nın yasalaşmasıyla birlikte 657 sayılı kanunda var olan iş güvencesinde bir gedik daha açılmıştır. Bütün bu kazanımların savunulabilmesi için kamu emekçilerinin birlikte mücadele etmekten başka şansı yoktur.

* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Temmuz 2022 tarihli 5. sayısında yayınlanmıştır.

Bu Yazıyı Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir