M. Şadi Ozansü
Britanya’nın yeni başbakanı olacak şahıs “bu işler böyle devam ederse Putin Rusya’sına karşı nükleer silah kullanabiliriz” derken Fransa savunma bakanı generalin de biti katlandığı için “herkes 3. Dünya Savaşı’na hazır olsun” dedi. Amerikan emperyalizminin emir eri gibi hareket eden Avrupa’nın belli başlı savaş kışkırtıcısı ve taciri kapitalist/emperyalist ülkelerin hükümetleri hep daha büyük bir savaşın hazırlığı içindeler. Bu ülkelerde bütün ekonomiler savaşa endekslenmiş durumda. Savaş ise sadece mazlum ülkelerin halkları ve işçi sınıfları için değil bizzat o ülkelerin işçi sınıfları için de bir felaket. Mesela bunlardan Fransa’da elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 1100 artmış durumda. Avrupa’nın Macron benzeri hükümetleri utanmaz arlanmaz bir ikiyüzlülükle kendi ülkelerinin işçi sınıflarını savaşa davet ederek kemer sıkmaya çağırıyorlar. Şimdi Almanya’nın yanı sıra 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk defa Japon emperyalizmi de ABD’nin bir ileri karakolu olarak Çin’e karşı silahlanmaya başladı.

Dünya hızla bir felakete sürükleniyor!
Dünya hızla bir felakete doğru sürüklenirken işçi sınıfları çaresizlik içinde hayat mücadelelerini sürdürmeye çalışıyorlar. Dünyanın her yerinde başta işçi sınıfları olmak üzere mazlum halklar isyan halindeler. İşte daha dün Sri Lanka’da despot diktatörü alaşağı eden muazzam ayaklanma. Ve bugün uzun yıllar sonra ilk defa Büyük Britanya işçi sınıfının hızla Genel Greve yönelmesi. Dünya kapitalist sisteminin çivisi çıkmış olup insanlığı yok oluşa doğru sürüklerken dünya işçi sınıfının eli kolu bağlanmış durumda çünkü emperyalistlerden farklı olarak onun bir dünya örgütü ya da siyasi partisi maalesef uzun yıllardır yok. Bu parti inşa edilemediği müddetçe çeşitli ülkelerin işçi sınıflarının ve mazlum milletlerinin her isyanı yenilgiye uğramak zorunda. İşçi sınıfı en kısa zamanda hem bulunduğu ülkelerde hem de dünya çapında siyasi partisini en kısa zamanda inşa etmek zorunda.
İşte bunun için dünyanın en az 60 ülkesinden işçi sınıfı mücadelecileri bu kez pandemiden önce Hindistan’da kuruluşunu yaptıkları Uluslararası İşçi Komitesi’nin (IWC) çağrısı üzerine 29-30 Ekim tarihlerinde Fransa’nın başkenti Paris’te bir dünya konferansında biraraya geliyorlar.
Bu konferans işçi sınıfının dünya çapında bir siyasi mücadele yürütebilmesinin yolunu açmak için düzenleniyor.
Bir dünya işçi partisi için!
Türkiye ile Yunanistan hükümetleri arasındaki karşılıklı kışkırtmalar da sürüp gidiyor. Taraflar sürekli olarak silahlanıyorlar. Bu silahlanmaların paraları vergi olarak yoksul halkların cebinden çıkıyor, çıkmaya devam edecek. Bu duruma son vermenin yolu ise kendi ülkelerinin büyük patron hükümetlerine karşı, Türkiye ve Yunanistan işçi sınıflarının ortak mücadelesinden geçiyor. Bölgemizin bütün işçi sınıfları ve mazlum halklarının bu ortak mücadelesi için tabii ki bir dünya işçi partisine ihtiyaç var. Paris Konferansı bu yolu açmaya aday.
Yaşasın dünya işçilerinin birliği, mazlum halklarının kardeşliği!
* Bu yazı İKEP merkezi bülteni Paydos’un Eylül 2022 tarihli 7. sayısında yayınlanmıştır.