Eski dönemler bir yana Madımaklar 12 Eylül 1980 askeri darbesinin hemen öncesinde de bir devlet politikası olarak hep vardı: 19 Aralık 1978 ile 26 Aralık 1978 tarihleri arasında Maraş’ta 120 yurttaşın öldürülmesi; Mayıs-Temmuz 1980’de Çorum’da 57 Alevi yurttaşın öldürülmesi; 12 Eylül 1980’den sonra 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde 35 insanımızın yakılarak katledilmesi – bu olay ırkçı ve mezhepçi vahşetin devlet aygıtı tarafından alenen kullanılmasıydı. Ama bu vahşet orada bitti mi? Tabii ki hayır-; Bu kullanışlı malzeme 12 Mart 1995’te İstanbul Gazi Mahallesinde 22 Alevi yurttaşın polis kurşunlarıyla öldürülmesi; daha yakın zamanda Suruç’ta 20 Temmuz 2015’te 34 insanımızın ve gene aynı yıl 10 Ekim tarihinde 103 canımız bu politikaların devamı olarak katledildiler.
Ağırlıklı olarak Türkiye’de Alevi ve seküler yurttaşlara yönelik olarak gerçekleştirilen bu kıyımlar Türkiye işçi sınıfını kendi içinde birbirine düşman kamplara bölerken, diğer taraftan Ortadoğu halklarını da birbirine kırdırmanın aracı olmuştur. Nitekim Türkiye’de bunlar olurken Irak halkıyla İran halkı da mezhep temelli aynı bölücü politikalarla birbirine kırdırılmış ve sonuçta milyonlarca Ortadoğu insanı hayatını kaybetmiştir.
İKEP olarak Madımak Oteli katliamını gerçekleştirenleri Türkiye işçi sınıfının ve Ortadoğu halklarının düşmanları olarak lanetliyoruz.
YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!
İŞÇİNİN KENDİ PARTİSİ
* Bu metin İKEP merkezi bülteni Paydos’un Temmuz 2022 tarihli 5. sayısında yayınlanmıştır.